fbpx
Yanlış
Doğru

Sonuç

  • Yıllara göre ‘karbon emisyonu-küresel sıcaklık’ grafiklerine bakıldığında, Sanayi Devrimi’nden bu yana yayılan karbondioksit miktarının, atmosferin ortalama sıcaklığını büyük ölçüde yükselttiği görülüyor.

İddia Yayılımı

Twitter’da bir kullanıcının paylaştığı video kısa sürede yayıldı. Videoda Prof. Dr. Antonis Foskolos olduğu belirtilen kişinin konuşmasının alt yazısında karbon emisyonunun küresel ısınmaya sebep olmadığı, bunun aksine karbon dioksitin bir zenginlik olduğu yazmakta. Videoyu paylaşan kullanıcı Tweetinde şu açıklamayı yapmış

Kanada Jeoloji Araştırmacısı Prof.Dr.Antonis Foskolos:

* Küresel Isınma Yok.

* Karbondioksit ısınmaya yol açmaz.

* Karbondioksit suyla reaksiyona girerek organik bileşikleri oluşturur.

* Karbondioksit zenginliktir.

* Bunun bedelini aptal insanlar ödeyecek.

Hiç kuşkusuz!

İşbu videonun, ele aldığımız iddia tweeti haricinde bir süredir hem Türkiye’de hem de yabancı kaynaklarda yer aldığını görüyoruz. Videonun alt yazısında geçen ifadeleri mercek altına aldık.

 

Kanıt

Karbon emisyonu (CO2), küresel ısınmada en önemli aktör

Yunanca anahtar kelimelerle konuyu aradığımızda Insider.gr’nin 2019’da yayınladığı habere ulaşıyoruz.  Foskolos, karbondioksitin küresel ısınmaya etkisinin neredeyse olmadığını şu ifadelerle iddia ediyor:

Atmosferdeki karbondioksitin iklim değişikliğine ve sözde küresel ısınmaya etkisi neredeyse sıfırdır çünkü iklim değişikliği karmaşık ve çok faktörlü bir sistemdir ve karbondioksit bu denklemde çok küçük bir faktördür.

Ama gelelim olayın paradoksuna. Karbondioksit konsantrasyonunun 350 ppm olduğu 1950’den 70 yıl sonra 400 ppm’ye yükseldi. 50 ppm, yani %0,005’lik bu artış, %12,5’lik bir artışa tekabül etmektedir. Yani, atmosferik CO2’nin %87,5’i normal sınırdır ve yalnızca %12,5’inin insan faaliyetinden kaynaklandığı görülmektedir. Ama öyle mi?

Yıllık karbondioksit salınımı 36 milyar ton olup, bunun 19 milyar tonu hidrokarbonlardan kaynaklanmaktadır.

Foskolos’un haberde geçen ifadelerine buradan ulaşılabilir.

Antonis Foskolos’u Google Scholar’da aradığımızda, Girit Teknik Üniversitesi’nde mineral kaynakları mühendisliği bölümünde bir akademisyen olduğunu görüyoruz. Daha detaylı araştırma yaptığımızda kendisinin kolektif bir kitapta makalesine rastlıyoruz.

Foskolos, daha önce de buna benzer bir iddiada bulunarak, iklim krizinin gerçekten uzak, kendi tabiriyle bir ‘masal’ olduğunu ve bunu dönemin Birleşik Krallık Başbakanı Margaret Thatcher’ın 1970’lerde ‘güçlü madenciler birliğini’ yok etmek için ortaya çıkardığı bir konu olduğunu söylemişti. Yunanistan merkezli doğrulama kuruluşu olan Ellinika Hoaxes, bunu yanlışlamıştı.

Bahse konu iddiaya gelecek olursak. Öncelikle karbondioksit, videoda geçen ifadelerin aksine bir zenginlik değil. Bilimsel olarak bir sera gazı olan karbondioksit, yalnızca fosil yakıtlarda bulunmuyor; aynı zamanda soluduğumuz nefes de atmosfere ufak bir miktar karbondioksit yayıyor. Bu gaz bir sera gazı olduğu için atmosferdeki ısıyı tutuyor ve bu da gezegenimizin ısınmasına sebep oluyor. Bu sera gazının atmosferdeki oranının artması da  “küresel ısınmaya” neden oluyor.

Karbon emisyonunun küresel sıcaklığı arttırdığı bir gerçek. Üstelik bu artış, her geçen yıl katlanarak yükseliyor. Karbon emisyonu ve küresel ısınmanın arasında bir korelasyon olduğu grafiklerle sabit.

Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nin (NOAA) grafiklerinde karbon emisyonunun, sanayi devriminden bu yana yükselme eğiliminde olduğu, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra yılda yaklaşık 5 milyar ton artış gösterdiği görülüyor.

Hem küresel sıcaklığı hem de karbon emisyon değerlerini karşılaştırdığımızda, 15. yy ve 19. yüzyıl arasında süren küçük buzul çağından sonra küresel sıcaklık ortalamasının katlanarak artış gösterdiğini görüyoruz. Dolayısıyla geçmişten günümüze bilimsel verileri incelediğimizde, karbondioksit miktarının Dünya’nın ortalama sıcaklığını doğrudan etkilediği anlaşılıyor.

Bu sonuca itiraz et

Etiketler

  • Karbondioksit
  • Sıcaklık

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar