Pandeminin bittiğine dünya nasıl karar verecek?
26 Ara 2021
16:35
Ocak 2020’de Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ), koronavirüsü “uluslararası endişe veren” küresel bir sağlık krizi olarak tanımladı. Birkaç ay sonra Mart ayında Birleşmiş Milletler sağlık kuruluşu, virüsün neredeyse her kıtaya yayıldığını söyleyerek salgını “pandemi” olarak nitelendirdi.
2021 Mart ayından bu yana, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Batı Avrupa’dakiler de dahil olmak üzere birçok ülkede, COVID-19 pandemisi bir miktar hafifledi. Çoğu Batı Avrupa ülkesi ve Kanada 2021’in ilk çeyreğinde, alınan önlemler ve ABD’de tamamen aşılanmış nüfusun payının artmasıyla hızlı sonuçlar alındı. Fakat, bu evrede daha bulaşıcı ve daha ölümcül Delta varyantının ortaya çıkması nedeniyle pandemiyi bitireceği düşünülen sürü bağışıklığının sağlanması mümkün olmadı.
Kullanılan aşılar, COVID-19’a bağlı ciddi hastalıkları önlemede oldukça etkili olmaya devam ederken İsrail, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nden alınan son veriler, bu aşıların Delta varyantına karşı koruyuculuğu hakkında yeni soruları gündeme getirdi. Yeni varyant kaygıları bazı yüksek gelirli ülkeleri, yüksek riskli popülasyonlara destekleyici dozlar sunmaya sevk etti. Bu olaylar ve bulgular, pandeminin ne zaman sona ereceği konusunda yeni soruları gündeme getirdi.
Aslında Birleşik Krallık örneği, bir ülkenin Delta kaynaklı vaka dalgasını atlattıktan sonra, halk sağlığı önlemlerini gevşetebileceğini ve normale geçiş sürecine devam edebileceğini gösteriyor. Normalleşmeye geçişin sağlanması için aşılama oranlarının artırılması gerekli görülüyor. Bununla birlikte aşı tereddütü, Delta varyantının yayılmasını önlemenin ve sürü bağışıklığına ulaşmanın önündeki en büyük engel.
Bunların ötesinde normalleşmeye geçiş için daha kesin çözüm, sürü bağışıklığına ulaşılması değil, COVID-19’un endemik bir hastalık olarak yönetilebilecek kadar kontrol edilebilmesi görüşü. Pandemi ile mücadelede en büyük risk; daha bulaşıcı, hastaneye yatışlara ve ölümlere neden olma olasılığı daha yüksek veya aşılanmış insanları daha fazla enfekte etme gücüne sahip yeni bir varyantın ortaya çıkması. Uzmanlar, aşı bağışıklıktan kurtulmayı başararak ciddi enfeksiyona neden olan bir varyantın daha fazla sorun çıkaracağını söylüyor.
Omicron ve diğer değişkenler normalleşme için engel mi?
Aralık 2021’de Omicron varyantına bağlı vakaların görülmesiyle basın toplantısı yapan Dünya Sağlık Örgütü Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Omicron’un birçok mutasyonun “pandeminin seyri üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini” söyledi. Ancak Brewer, yeni varyantların ortaya çıkmasının özellikle şaşırtıcı olmadığını ve COVID-19 hastalığını endemik hale getirme hedefinin devam etmesi gerektiğini söyledi. Şiddetli bir hastalığa neden olup olmadığı ve aşıların ne kadar koruma sağladığı da dahil olmak üzere, Omicron hakkında pek çok şey bilinmiyor.
Normalleşmenin tek çözümü sürü bağışıklığı mı?
”COVID-19 salgı bitti” demek için iki ihtimalin üzerinde duruluyor ya tamamen normale geçiş ya da sürü bağışıklığı. Normale geçiş, insanlar pandemi öncesi faaliyetlere kademeli olarak devam ederken bazı halk sağlığı önlemlerinin yürürlükte kalmasıyla birlikte, sosyal ve ekonomik yaşamın yönlerini kademeli olarak normalleştirecektir. Birçok yüksek gelirli ülke, bu yılın ikinci çeyreğinde normale doğru böyle bir geçişe başladı, ancak Delta varyantının neden olduğu ve aşı karşıtlığının arttığı yeni bir vaka dalgasıyla karşı karşıya kaldılar.
Gerçekten de, dünya genelinde daha adil bir aşılama yöntemi geliştirilseydi, muhtemelen şimdiye kadar COVID-19 hastalığı sürü bağışıklığına ulaşmış olacaktı. Ancak, her yeni varyant bir popülasyonda daha yaygın hale geldiğinden sürü bağışıklığı elde edilebilmesi için bu popülasyondaki daha fazla insanın aşılanması da gerekiyor.
‘Pandeminin sonu’ gerçekten ne anlama geliyor?
Duke Üniversitesi’nde Bulaşıcı Hastalık Uzmanı Dr. Chris Woods, “Birinin ‘Tamam, pandemi bitti’ dediği bir gün olmayacak.” diyor. Pandeminin sonunu işaret eden evrensel bir kriter belirlenmemesine rağmen, ülkelerdeki akut vakalarda sürekli azalma görülmesinin belirleyici olacağı düşünülüyor. Bilim insanları, COVID-19’un sonunda grip gibi daha öngörülebilir bir virüs haline geleceğini yani mevsimsel salgınlara neden olacağını ancak, şu andaki gibi öldürücü olmayacağını öngörüyor. Yani pandemi sona erse de COVID bizimle olmaya devam edecek.
Bir pandeminin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğine ve küresel bir salgının ne kadar tehdit oluşturduğuna dair net bir tanım yok. Dünya Sağlık Örgütü’nün Acil Durumlar Şefi Dr. Michael Ryan, “Bu biraz öznel bir yargı çünkü sadece vaka sayısıyla ilgili değil bu ciddiyetle ve etkiyle ilgili” diyor. DSÖ, virüsün artık uluslararası endişe verici acil bir durum olmadığına karar verdiğinde pandeminin sona ermesi olası. Fakat küresel salgının ne kadar tehdit oluşturduğu da ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor.