IMF, Dünya Bankası ve BM faiz indirimi çağrısı yaptı mı?
12 Eki 2022
11:53
Dijital paylaşımlarda yer alan iddialara göre ‘Dünya Bankası Başkanı ve IMF Başkanı yaptıkları toplantı da faiz indirimi çağrısı yaptı. Yine paylaşımalara göre, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Ofisi’nin raporunda da merkez bankalarına faiz indirimi yapması gerektiği belirtildi.Hem raporda hem toplantı da gelişmiş ülkelerin, özellikle ABD’nin, merkez bankalarının faiz artırımı yapmasının ekonomik durgunluğu neden olacağı ve dolar kurunun artmasıyla gelişmekte olan ülkelerin borçlarını ödemekte zorlanacağı söylendi. Fakat ne raporda ne toplantı da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının faiz artırımı ile ilgili bir uyarıda bulunulmuyor.
Sosyal medyada yayılan bir iddiaya göre Dünya Bankası Başkanı’nın ve IMF Başkanı’nın ülkelere faiz arttırmaması konusunda uyarıda bulundu. Konuyla ilgili arama yaptığımızda Birleşmiş Milletler’in de faizleri indirme çağrısı yaptığı ve faiz yükseltmenin ihtiyatsız bir kumar olduğunu söylediği iddiasının da yayıldığını gördük. Doğrula olarak biz de IMF, Dünya Bankası ve BM faiz indirimi çağrısı yapıp yapmadığına dair iddiayı inceledik.
IMF Başkanı’nın ve Dünya Bankası Başkanı’nın açıklamaları
IMF ve Dünya Bankası her yıl düzenlediği toplantı bu sene 10 Ekim’de başladı. Toplantının ilk gününde Dünya Bankası Başkanı David Malpass ve IMF Başkanı Kristalina Georgieva bazı açıklamalarda bulundu. Malpass da ve Georgieva da dünyanın ekonomik durgunluğa girebileceği konusunda uyardı.
Georgieva konuşmasında dünyanın kurala bağlı uluslararası düzenden, düşük enflasyondan ve düşük faizden çok daha oynak ve kırılgan bir dünyaya dönüştüğünü söyledi. Ayrıca, Dünyanın ekonomisinin neredeyse üçte birinin önümüzdeki dönemlerde negatif olarak büyüyeceğini belirtti. Rusya-Ukrayna savaşının ve Covid-19’un tedarik zinciri üzerindeki etkisinin enflasyonu yükselttiğini ve buna karşı alınan ekonomik sıkılaşma politikalarının tahmin edilenden daha hızlı gerçekleştiğini söyledi. Georgieva ekonomik yavaşlamanın üç büyük ekonomide de görüldüğünü belirterek Euro bölgesinin doğal gaz fiyatlarının artışının ve Çin’in konut piyasasındaki oynaklığının bu ekonomik yavaşlamaya sebep olduğunu açıkladı.
ABD’nin ise hala güçlü işgücü piyasası olmasına rağmen faiz oranları sebebiyle ivme kaybettiğini ifade etti. Buna karşı Georgieva enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini ama enflasyona karşı uygulanan sıkılaşma politikalarının aşırıya kaçmasının ekonomik durgunluğa sebep olacağını ve bu politikalar sebebiyle dolar kurunun yükselişinin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisinin göz önüne alınması gerektiğini belirtti.
Malpass ise gelecek yıl dünyanın resesyona girme ihtimaline dair Avrupa’daki gelişmiş ekonomilerin yavaşladığını ve kurlarındaki düşüş sebebiyle gelişmekte olan ülkelerin borçların yükünün daha ağır olduğunu açıkladı. Faiz oranlarının da bu yükü daha da ağırlaştıracağını belirten Malpass aynı zamanda enflasyonun herkes için ana problem olduğunu söyledi.
Malpass da ve Geogieva da gelişmiş ülkelerin sıkılaşma politikalarının gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyeceği ve bu etkileri azaltmak adına uluslararası düzeyde çaba sarf edilmesi gerektiğini öneriyor. Malpass aynı zamanda faiz oranlarının krizin başında aşırı düşük olduğunu belirtip gelişmiş ülkelerin borç vermelerinin sınırlandırması gerektiğinden bahsediyor.
Sonuç olarak yapılan toplantı da yüksek faiz oranlarının ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı ve durgunluğa sebep olabileceği söyleniyor. Buna ek olarak, faiz oranının yükseltilmesinin dolar kurunu yükselteceği ve gelişmekte olan ülkelerin borçlarını ödemekte zorlanacağı belirtiliyor. Fakat burada belirtilen gelişmekte olan ülkeler değil, gelişmiş ülkeler içerisindeki ABD’nin faiz artırımıdır.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Ofisi’nin raporu
Birleşmiş Milletler’in ise Ticaret ve Kalkınma Ofisi’nin 2022 yılı raporunda faiz oranlarından bahsettiğini görüyoruz. Raporda hızla yükselen enflasyonun merkez bankalarını faiz oranlarını yükseltmeye ve kamu harcamalarını düşürmeye ittiği söyleniyor. Fakat, bunun büyümeyi düşürebileceği ve resesyona sebep olabileceği belirtiliyor. Burada da Malpass’ın ve Geogieva’nın da konuşmalarında söylediği gibi ABD’nin faiz artırmasının gelişmekte olan ülkeleri negatif etkileyeceğinden bahsediliyor. Raporda gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının faiz oranını artırma kararları sonucunda küresel resesyona sebep olabileceği ve gelişmekte olan ülkelere zarardan verebileceği belirtiliyor.