
Geçmişten günümüze ÖSYM ve oluşan güvensizlik iklimi
5 Ağu 2022
16:32
‘Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’ (ÖSYM), kurulduğu 1973 yılından bu yana ülke çapında yükseköğretim, kamu personel alımı ve yabancı dil yeterliliği gibi önemli sınavları yürütüyor. Bu sınavlardan biri olan Kamu Personeli Seçme Sınavı, geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Soruların bir yayınevi tarafından sınav öncesi basıldığına dair iddialar sonrası soruşturma başlatıldı ve 2022 KPSS iptal edildi. ÖSYM’yi bugünlerde gerçekleşen iddialar perspektifinde değil, kurulduğu günden bu yana kurum özelinde oluşan güvensizlik iklimini dikkate alarak incelemek gerekiyor. Geçmişten günümüze meydana gelen ve kronik bir hastalık haline gelen ‘şaibeli sınavlar’ gösteriyorki: ÖSYM’de köklü bir sistemsel değişiklik gerekiyor.
Sınav ve yerleştirmelerin tek bir merkez kontrolünde yapılmaya başlandığı 1974 yılından günümüze dek olan süreci, ÖSYM başkanları özelinde sizler için inceledik:
1974 – 1988: Prof. Dr. Altan Günalp dönemi
ÖSYM’nin kuruluşunda önemli bir role sahip olan Prof. Dr. Altan Günalp vefatına kadar bu kurumda başkanlık yaptı. Bu dönemde ÖSYM yetki ve sorumluluk çerçevesinde sadece üniversite giriş sınavları bulunmaktaydı. Türkiye’de tek merkezden ve geniş çapta yapılacak ilk sınavlar için sistemi birçok kez değiştirse de güvenlik açığı kapatamadığını gözlemliyoruz.
Başkanlık yaptığı ilk beş yıl ÜSS (Üniversitelerarası Seçme Sınavı) adı altında tek bir sınav uygulanıyordu. 1973 yılında yapılan ilk sınavda sorular, baskı sırasında çalındı. Sınav öncesinde Özel Murat Dershanesi öğrencilerinin, sınav sorularının üzerinde çalıştıkları ihbarının ardından yapılan incelemede soruların aynı olduğu tespit edildi.
1976 yılında aynı sistemde yapılan Üniversite Seçme Sınavı’nda ise sınava giren adayların üzerinde cevap anahtarı bulundu. Ek olarak, TMMOB’un arşivinde bulunan bir belgede bu yıla kadar sınavlarda güvenlik görevlileri gerektirecek olayların yaşandığı çıkarımı yapılabilmektedir.
Günalp’ın döneminin sonlarına doğru ÖSS ve ÖYS sınavlarından oluşan iki aşamalı bir sisteme geçildi ve sınavın ikinci aşaması farklı yükseköğretim programlarına göre yeniden düzenlendi. 1988’te vefatından sonra Günalp’in başkan yardımcılığını yapan Prof. Dr. Fethi Toker görevi devraldı.
1988-1993 ve 1996-2002: Prof. Dr. Fethi Toker dönemi
1983 yılından beri ÖSYM’de başkan yardımcılığı yapan Prof. Dr. Fethi Toker’in başkanlık dönemi ikiye ayrılmaktadır. Göreve başladıktan 5 yıl sonra, kendi isteğiyle ayrılır ve 1993-1995 yılları arasında kuruma danışman olarak hizmet vermeye devam eder. Bu yıllarda Prof. Dr. Atilla Özmen görevi üstlendi. 1996 yılında Toker tekrar göreve başladı ve 2002’de emekli oldu. İlk başkanlık dönemi sakin geçen Toker’in göreve geri döndüğü ikinci dönemde yıllarca konuşulacak bir sınav iptali gerçekleşti.
1999’da sınav sisteminde tekrar bir değişiklik yapıldı ve Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) adı altında tek basamaklı bir sınav haline getirildi. 2 Mayıs 1999 tarihinde yapılması planlanan bu sınavda birçok farklı sorunla karşılaşıldı. İlki, soru kitapçıklarının dağıtımını yapacak depodan iki soru kitapçığının çalınması oldu. Ardından bazı adayların yerine, giriş ve kimlik belgesindeki fotoğrafları değiştirilmesi suretiyle başka kişilerin sınava girdiği anlaşıldı. Böylece, sınav iptal oldu. 6 Haziran 1999 tarihinde yapılan ikinci sınav sonrasında hata sayısının ÖSYM’nin açıkladığından çok daha fazla olduğu ortaya çıktı. Bu dönemde puan değerlendirmesinde yapılan hatalarla birlikte ÖSYM’ye karşı tepkiler çığ gibi büyüdü. 2002 yılında Toker emekliye ayrıldıktan sonra 2 yıl süreyle Prof. Dr. M. Savaş Küçükyavuz başkanlık yaptı.
2004-2010: Prof. Dr. Ahmet Ünal Yarımağan dönemi
2004 yılında Prof. Dr. Ahmet Ünal Yarımağan’ın göreve başladı. İki yıl içerisinde sınav sisteminde tekrar değişikliğe gidildi ve adı aynı kalsa da sorularda değişiklik yapıldı. 2009-2010 yıllarında yapılan iki farklı sınavda kopya çekildiğinin anlaşılması üzerine Yarımağan istifa etti.
13 Eylül 2009 günü yapılan Polis Akademisi Polis Meslek Yüksekokulları Öğrenci Adaylığı Sınavı’ndan (PMYO) bir buçuk saat sonra ÖSYM’ye elektronik posta ile sorular gönderildi. ÖSYM yaptığı basın açıklamasında sınavda çıkan soruların KPSS deneme sınavı adı altında özel olarak seçilen öğrencilere dershaneler tarafından iletildiğine dair bir haber aldıkları belirtildi. ÖSYM, sınavı iptal etti. 1 Kasım 2009’da yenilediği Polis Meslek Yüksek Okulları Öğrenci Adaylığı Sınavı’yla (PMYO) ilgili soruşturma başlatıldı.
Yarımağan’ı istifaya iten sınav ise, 17 Eylül 2010 tarihinde yapılan KPSS sınavı oldu. Sınav sonuçlarına göre 500’den fazla aday, KPSS Eğitim Bilimleri sınavında 120’de 120 net çıkarmıştı. Savcılığın kopya çekildiğini tespit etmesi ve adayların ‘birçoğunun karı-koca, akraba ve aynı mahallede oturan kişiler’ olması büyük tepki topladı ve sınav iptal edildi.
Sınavın Genel Yetenek ve Genel Kültür bölümünün iptal edilmemesi üzerine, bu bölümdeki sınav soru ve cevaplarının yüzlerce adaya servis edildiği ve sınavın bu kısımlarının da iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Ankara 1. İdare Mahkemesi’nin davayı reddedince konu Danıştay’a taşındı. Danıştay 12. Dairesi, mahkeme kararını bozdu. Bozma üzerine dosyayı tekrar görüşen Ankara 1. İdare Mahkemesi, 2010 KPSS’nin Genel Yetenek ve Genel Kültür kısımlarını oy birliğiyle iptal etti.
Üst üste yaşanan sınav iptallerinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2004-2010 yılları arasında yaşanan kopya skandalları kapsamında soruşturma başlattı. Bilirkişi Heyeti’nin raporunda, bu dönemde ÖSYM yönetiminin ihaleleri aynı şirkete verdiği, sınav soru kitapçıklarının anlaşmalı şirkete bastırıldığı, taşımanın aynı firma üzerinden yapıldığı vurgulandı.
2010-2015: Prof. Dr. Ali Demir dönemi
Demir’in başkanlık pozisyonunda görev aldığı 2010-2015 yılları birçok farklı skandalla gündeme geldi. 2010 yılında yaşanan sınav iptalleri sonrası savcılık, soruşturma kapsamında soruların yer aldığı 6 bilgisayarın disklerinin kopyasını aldı ve ÖSYM arşivine el koydu. Ardından ÖSYM’nin yeniden yapılandırılmasına karar verildi. Başkanlığının ilk yıllarında Demir, güvenlik önlemlerini arttıracağına dair basın açıklamaları yaptı. Kişiye özel sınav kitapçıklarının kapalı matbaada basılması gibi fikirlerini paylaştı.
Bu dönemde üniversite giriş sınavları, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) olarak iki aşamalı hale getirilmişti. Bu sistemde ilk defa 2011 yılının 27 Mart günü ilk aşama olan YGS, 18 Haziran günü ise LYS sınavı yapıldı. YGS sınavının ardından birçok farklı güvenlik ihlaliyle ilgili mahkeme süreçleri başladı. Bunların arasında adayların hatalı test, cevap anahtarlarının kaybolması, geçmiş senelerle aynı soruların sorulması, kopya gibi birçok iddia bulunmaktaydı. Bunlara karşılık, sınav iptal olmadı. YGS kitapçığının bir kopyasının kamuoyuna sunulmasının ardından kitapçıktaki soruların şifre ile çözülebildiği belirlendi. ÖSYM, hatanın sadece medyaya dağıtılan kitapçıkta olduğuna dair bir basın açıklaması yayınlarken ÖSYM Başkanı Demir, ‘basına verilen kitapçık biraz acemice hazırlandı,’ açıklaması yaptı. Ancak birçok uzman görüşünün, Danıştay’a taşınan davaların ve itirazların ardından ÖSYM, 1.7 milyon sınav kitapçığındaki yanıt seçeneklerinin şifreye yol açacak şekilde hatalı kurgulandığını kabul etti. Ancak şifre olsa da kopya çeken kimsenin tespit edilemediği belirtilerek sınav iptal edilmedi.
Aynı yılın 29 Mayıs günü yapılan Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) ile 3 Temmuz’ günü yapılan Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı’ndaki soruların önceki yıl ile aynı olduğu ortaya çıktı.
2012 yılında gerçekleşen KPSS sınavı sırasında, sorular iki farklı kaynak tarafından internette paylaşıldı. Sınavla ilgili soruşturma açıldı. Ankara Başsavcılığı’nın talebi üzerine yapılan istatiksel analizler sonucunda, FETÖ’nün 2002-2013 yılları arasında tüm ÖSYM sınav sorularını çaldığı ortaya konuldu.
Demir, görev süresi bitince başkanlığı bıraktı.
2015-2017: Prof. Dr. Ömer Demir dönemi
2015 yılında Ali Demir’in görev süresinin bitmesiyle yerini Ömer Demir almıştır. Üniversiteye geçiş yerleştirme sonuçlarında üst üste hata yapılmasının ardından “İlgili personelin kasıt taşımayan dikkatsizlikleri sonucu ortaya çıkan yerleştirme hatası nedeniyle ÖSYM’nin kurum olarak tartışılmasının önüne geçmek maksadıyla görevden ayrılma talebimi ilgili makama bugün itibarıyla sunmuş bulunmaktayım” diyerek 2017 yılında istifa etmiştir.
Bu dönemde sınavlarla ilgili skandal bir haber yayınlanmasa da ilerleyen dönemlerde tekrar açılan soruşturmalarda bu yıllarda yapılan sınavların da sorularının çalındığı tespit edildi.
2018-2022: Prof. Dr. Halis Aygün dönemi
Demir’in istifasından Prof. Dr. Halis Aygün’ün atanmasına kadar geçen 1 yıllık süreçte şu anki Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer başkanlık yapmıştır. Aygün, 2018’de göreve başladı ve geçtiğimiz günlerde gerçekleşen KPSS sınavlarında bir yayınevi tarafından soruların önceden yayınlandığı iddialarının ardından görevden alındı.
Aygün’ün görevden alınmasının ardından Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy atanmıştır.