fbpx

Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü, 17 Ekim 2023’te gerçekleşen El Ehli Baptist Hastanesi’nde meydana gelen patlamada yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini; İsrailli ve Filistinli yetkililerin konuyla ilgili birbirlerini suçladıklarını, bunun Batı Şeria ile Orta Doğu çevrelerinde protestolara yol açtığını belirtti. Patlamanın kim tarafından gerçekleştirildiğine dair resmi soruşturma devam ediyor. Ancak uzmanların ve yetkililerin konuya dair açıklamalarına ulaşılabiliyor. Peki, bu açıklamalara göre, açık kaynaklardan patlama ile ilgili hangi bilgilere erişebiliyoruz?


17 Ekim 2023 tarihinde, Türkiye saatiyle 19.00’da Gazze’nin merkezinde bulunan ve Kudüs Piskoposluğu tarafından yönetilen El Ehli Baptist Hastanesi’nde patlama meydana geldi.

Patlama gerçekleştikten hemen sonra Gazze sivil savunma şefi 300 kişinin hayatını kaybettiğini açıklarken Gazze Sağlık Bakanlığı kaynakları vefat eden kişi sayısının 500 olabileceğini ifade etti. Ayrıca Gazze Sağlık Bakanlığı, patlamanın İsrail’in hava saldırısı sonucunda oluştuğunu öne sürdü.

İsrail ise, patlamayı Filistin İslami Cihad (PIJ) silahlı grubu tarafından fırlatılan bir roketin hatalı ateşlenmesine bağladı. Ancak PIJ, iddiayı reddetti.

Öte yandan Hamas, İsrail’in iddialarına karşılık olarak, katliamın meydana geldiği andan itibaren İsrail’in birden fazla başarısız anlatım sunduğunu ileri sürerek ‘yalnızca işgal gücünün (İsrail’e ithafen) sahip olduğu Amerikan ateş gücüyle canlı yayında gerçekleşen korkunç katliamın doğrudan İsrail’in sorumluluğunda olduğunu’ ifade etti.

Gazze Sağlık Bakanlığı, ilerleyen saatlerde yaptığı açıklamada patlamada en az 471 kişinin hayatını kaybettiğini, bunun İsrail-Hamas arasındaki çatışmalarda Gazze’de tek bir olayda meydana gelen açık ara en yüksek ölüm oranı olduğunu açıkladı. Bakanlık, enkaz altında yüzlerce başka kurbanın bulunduğunu da söyledi.

Bu sırada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, İsrail ordusunun sistemleri üzerinde yapılan analize göre hastanenin vurulduğu sıralarda Filistin İslami Cihad örgütü tarafından bölgede yoğun roket atışlarının gerçekleştiğini söyledi.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari ise, saldırı esnasında Filistin İslami Cihad tarafından ateşlenen roketin hastanenin yakınından geçtiğini ve tesisin otoparkına çarptığını ifade etti. Hastaneye doğrudan saldırı olmadığını ileri sürerken İsrail’in, sorumluların Gazze militanları olduğuna dair istihbarata sahip olduğunu da ekledi. Ayrıca militanlar arasındaki konuşmaların dinlendiğini ve bunun ‘yanlış ateşlenen bir roket olduğunu’ konuşmalardan anladıklarını belirten bir sosyal medya paylaşımı yaptı. Konuşmanın ses kaydını da paylaştı.


İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari’nin konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasının tamamına aşağıdaki videodan ulaşılabilir. 

Hagari askeri drone görüntülerinin ‘otoparkta bir tür darbe’ gösterdiğini de ifade etti. Ancak alanda hiçbir kraterin tespit edilmediğini de ekledi.

Ayrıca patlama esnasında İsrail Hava Kuvvetleri’nin de bölgede bir operasyon düzenlediğini; fakat bunun hastanedeki hasar görüntülerine uymayan farklı türde bir mühimmat ile yapıldığını belirtti.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, Filistin İslami Cihad ise bu iddiaları reddediyor. Al Jazeera’nın ilgili haberine göre, İslami Cihat sözcüsü Daoud Shehab, grubun sorumlu olduğunu reddederken Reuters’a verdiği demeçte ‘Bu bir yalan ve uydurmadır, tamamen yanlıştır. İşgalci (İsrail’e ithafen), sivillere karşı işlediği korkunç suçu ve katliamı örtbas etmeye çalışıyor’ ifadelerini kullandı.

Öte yandan, Al Jazeera muhabiri İmran Khan, İsrail güçlerinin daha önce de yanlış bir şekilde gerçekleştirdikleri eylemleri Filistinli gruplara atfettiğini söyledi. Meslektaşı Shireen Abu Akleh’in öldürülmesi olayını örnek gösteren Khan; İsraillilerin Akleh’in ölümünden önce Cenin kampındaki savaşçıları sorumlu tuttuğunu, ardından kendilerinin yaptığını itiraf ettiklerini belirtti.

Patlamaya dair sağlık kuruluşlarının açıklamalarının da kayda değer olduğunu söylemek mümkün. Dünya Sağlık Örgütü 17 Ekim’de yaptığı açıklamada hastanenin, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyinde tahliye emri verdiği 20 hastaneden biri olduğunu ifade etti. Mevcut güvensizlik, pek çok hastanın kritik durumda olması ve ambulans, personel, sağlık sistemi, yatak kapasitesi, barınma eksikliği göz önüne alındığında tahliye emrinin yerine getirilmesinin imkansız olduğunu da ekledi.

Filistin Kızılayı Toplululuğu da, benzer şekilde, 18 Ekim’de yaptığı açıklamada İsrail’in hastanelere verdiği tahliye emrini kaldırması için günlerdir uluslararası toplumu müdahaleye çağırdıklarını söyledi. Hastanelerin İsrail’den çok sayıda açık yazılı tehditler aldığını da ekledi.

Uzmanların ve bağımsız araştırmacıların konuya dair bulguları

OSINT (Open Source Intelligence/Açık Kaynak İstihbaratı) araştırmacıları ve Elliot Higgins’in kurduğu Bellingcat de konuya dair analizler paylaştı.

OSINT topluluğunun birkaç üyesinin sosyal medya üzerinden yaptığı varsayımlara göre, resmi bir doğrulama olmamakla birlikte, patlama bir füzenin havada kırılıp patlayıcının hastane kompleksine düşmesiyle gerçekleşti. OSINT GeoConfirmed topluluğu yaptıkları X (Twitter) paylaşımlarında, Al Jazeera yayınından elde ettikleri bilgilere göre, Mekke saatiyle 19.00 civarında yayınlanan canlı sinyalde, bir merminin havada patladığı ve ardından yerde iki patlamanın olduğu anları gösterdi.

Kaynak

OSINT uzmanları ayrıca, hastanede patlamanın meydana geldiği alanın coğrafi konumunu belirlediklerini ve görüntülerde bir kraterin varlığını gösterdiğini de iddia etti. Patlamanın gerçekleştiği hastane otoparkının gündüz görüntüleri gelmeye başladığında @OSINTtechnical X hesabı, hastane otoparkında yaklaşık 1×1 metre çapında ve muhtemelen 30 cm derinliğinde bir çarpma krateri oluştuğunu belirtti.

Kaynak

Bellingcat’in kurucusu Elliot Higgins paylaştığı bir diğer videoda ise, ‘çarpma krateri gibi görünen bir şey’in olduğunu ifade ediyor.

 

View this post on Instagram

 

A post shared by Mohmmed Awad (@mohmmed_awad89)

İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari patlama alanında kraterin oluşmadığını söylemişti. Ancak Bellingcat İsrail ordusunun paylaştığı uydu görüntülerinde de olası kraterin bulunduğu yeri tespit etti.

Kaynak

Sarı kare içerisine alınan yer Bellingcat’in krater olduğunu varsaydığı alanı gösteriyor. 

Daniel Hagari’nin patlama alanında krater olmadığına dair yaptığı açıklamanın ertesi günü, yani 19 Ekim’de İsrail ordusu tarafından yayınlanan başka bir videoda, IDF (Israel Defence Forces) sözcüsü Jonathan Conricus, küçük kratere dikkat çekerek boyutunun, İsrail mühimmatında bulunan silahlarla uyuşmadığını ifade etti.

Saldırının gerçekleştirildiği rokete dair menşei bilgileri henüz resmi kaynaklarda yer almıyor. Ancak OSINT analisti Oliver Alexander, patlama alanının gün ışığındaki ilk görüntüsünden hareketle, JDAM (Joint Direct Attack Munition) saldırısına dair hiçbir kanıt olmadığına işaret etti. Ayrıca, kanıtların başarısız bir roket saldırısını gösterdiğini ve hasarın büyük çoğunluğunun hastanenin otoparkında yoğunlaştığını da ekledi.

Kaynak

Norveç Hava Kuvvetleri Akademisi’nden Justin Bronk da konuyla ilgili görüşlerini paylaşan uzmanlar arasında yer alıyor. Bronk, patlama alanında oluşan kraterin İsrail Hava Kuvvetleri’nin saldırılarında ortaya çıkanlardan daha küçük olduğunu söylüyor. Yine etrafa dağılmış şarapnel hasarının da büyük bir patlamadan beklenecek bir hasar olmadığını vurguluyor.

Justin Bronk’un açıklamalarının tamamına yukarıdaki videodan ulaşılabilir. 

Diğer yandan risk analiz uzmanı Valeria Scuto da İsrail’in silahlı insansız hava aracından hava saldırıları yapabildiğini dile getirirken, İsrail ordusunun yakıcı özelliklerine rağmen büyük bir krater açmayan ‘hellfire’ füzelerinden kullanmış olabileceğine dikkat çekiyor. Ancak Scuto’ya göre, hastane civarındaki yangın görüntülerine bakarak saldırının hellfire füzesiyle gerçekleştirilmiş olduğu sonucuna ulaşmak da zor.

 

Etiketler

  • baptist hastanesi
  • el ahli arap hastanesi
  • filistin
  • filistin islami cihad
  • Gazze
  • hamas
  • israil
  • pij

Diğer Yazılar