fbpx
İngiltere’nin Medya Düzenleme Kurumu Ofcom’un yeni yayınladığı araştırmaya göre, 8-17 yaş aralığındaki gençlerin %22’si sosyal medya uygulamalarında 18 yaşında veya daha büyük olduklarını belirterek yalan beyanda bulunuyor. Kurum, bu durumun söz konusu platformların yaş doğrulamasını artırmasını gerektiren ve 26 Ekim 2023’te yasalaşan Çevrimiçi Güvenlik Yasası’na (OSA) rağmen gerçekleştiğine dikkat çekiyor.
Ayrıca, BBC’ye, endişe verici bulguların teknoloji şirketlerinin bu yeni yasal standardı karşılamak için yapmaları gereken çok şey olduğunu gösterdiğini; bunu başaramamaları halinde yaptırımlarla karşılaşacaklarını ekliyor. Ofcom, şirketlerin yasaya uymaması halinde harekete geçeceğini; mevzuatın platformların küresel gelirlerinin %10’u oranında para cezası verilmesine olanak tanıdığını belirtiyor.

Ofcom’un 2022’de yaptırdığı benzer bir araştırma konuya dair daha detaylı verileri göz önüne seriyor. 8 ila 17 yaş aralığındaki çocukların %77’sinin sahte doğum tarihleriyle kendi profillerini oluşturduğunu belirten araştırma, bu oranın 8-12 yaş grubunda da %60 olduğunu ortaya çıkarıyor. Diğer detaylı veriler ise şu şekilde: 

  • 8-15 yaş grubundaki çocukların %47’si +16 kullanıcı yaşına,
  • 8-17 yaş grubundaki çocukların %32’si +18 kullanıcı yaşına,
  • 8-12 yaş grubundaki çocukların %39’u +16, %23’ü ise +18 kullanıcı yaşına sahip.

Öte yandan, çocukların sosyal medyaya ya da çevrimiçi oyunlara erişmek adına yanlış yaş beyan etmesinin sanılandan çok daha büyük etkileri mevcut. İlk olarak, Ofcom, çocuk büyüdükçe sosyal medyada iddia ettiği kullanıcı yaşının da büyümesine dikkat çekiyor. Bu, çocuğun çevrimiçi olarak yaşına uygun olmayan veya zararlı içeriklerle karşılaşma riskini artırıyor. 16 ya da 18 yaşına gelen bir kullanıcı daha küçük yaştaki kullanıcılara sunulmayan özellik ve işlevlere sahip oluyor.

Kaynak

Örneğin, yukarıda verilen örnekte 8 yaşında kendini 13 yaşında göstererek X profili açan Adam adlı çocuğa bakalım. Adam 5 yıl sonra 13 yaşına geldiğinde, X yaşı 18 olacak. Dolayısıyla +18 içerikleri görmeye hiçbir engeli kalmayacak.

Ofcom, yanlış yaş belirtmenin çocuklar için birçok potansiyel tetikleyiciden yalnızca biri olduğunun da altını çiziyor. Sosyal medya çocuklarda;

  • Önceden var olan zayıflıkların ya da mevcut ruh sağlığı sorunlarının, dolayısıyla sosyal izolasyonun artmasına,
  • Zorbalık ya da akran baskısı gibi çevrimdışı durumların çevrimiçi ortama da yansımasına,
  • Düşük öz saygı veya zayıf beden imajı gibi duyguların tetiklenmesine,
  • Tanımadıkları kişilerden oluşan büyük ağlar kurmasını teşvik eden ya da onları proaktif olarak aramadıkları içerik ve bağlantılara maruz bırakan platformlara erişime,
  • Veya bir soruna ve güvensizliğe çözüm olarak algılanan, dolayısıyla ilgi çekici gelen yararsız/olumsuz materyallere maruziyete sebep oluyor.

Ofcom tüm bunların çözümü olarak ‘yaş güvencesi’ ilkesini destekliyor. Bu ilke, sosyal medyada hesap açmak için pasaport gibi sert tanımlayıcılar, yapay zeka ve biyometrik tabanlı sistemlerle kontrol ya da ebeveyn onayını öneriyor. Tabii söz konusu ilkenin; bazı yöntemleriyle gizlilik, ebeveyn kontrolü veya çocukların özerkliği gibi konularda endişelere yol açtığı da belirtiliyor. Yine de, sosyal medya platformlarında çocukların yanlış yaş beyanı ile hesap açmasının önünde hiçbir engel bulunmamasının Birleşik Krallık’ı harekete geçirmiş olduğunu söylemek mümkün.

14 yaşındaki Molly Russell’ın 2017’deki intiharının da bu konudaki çalışmaları hızlandırdığı düşünülebilir. Russell’ın vefatının ardından; sosyal medyada son altı ayda kaydettiği, beğendiği veya paylaştığı 16.300 içerikten 2100’ünün intihar, kendine zarar verme ve depresyon ile ilgili olduğu ortaya çıktı. İntihar ettiği gece ise, Instagram’da depresyon temalı bir slogan taşıyan görseli kaydettiği görüldü.

2022’de Ofcom’un araştırması üzerine BBC’nin Instagram, Whatsapp ve Facebook’u bünyesinde bulunduran Meta’nın sözcüsünden aldığı görüşte, Meta’nın genç kullanıcılarının yaşlarını doğrulama konusundaki son çalışmalarına atıfta bulunuldu. Örneğin kişilerin ‘başkalarından yaşlarını teyit etmelerini istemelerine’ izin verilmesi veya insanların kendilerini çektiği videoları analiz eden teknolojinin kullanılması gündemdeydi.

BBC’nin Ofcom’un 2024’te yaptığı araştırmanın ardından kaleme aldığı makalede ise TikTok’un ‘Her gün binlerce şüpheli reşit olmayan hesabı kaldırıyoruz’ dediği; Meta’nın açıklama yapmayı reddettiği ve X’in hiçbir şekilde yanıt vermediği ifade edilmiş.

Türkiye’de durum ne?

Türkiye’deki çocukların sosyal medya kullanımına ilişkin Ofcom’un yaptırdığı gibi ‘yanlış yaş beyanı’ konusunu da irdeleyen derinlemesine bir araştırma bulunmuyor. Ancak yakın tarihte yapılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın konuya dair açıklamaları ve TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) ‘Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’nı kaynak olarak kullanabiliriz. 

Göktaş, geçtiğimiz hafta katıldığı ‘Türk Kadının Seçme ve Seçilme Hakkının 90. Yıl Dönümü Programı’ sonrasında kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevapta çocukların sosyal medya kullanımına yönelik ’16 yaş’ vurgusu yaptı. Dijital dünyanın çocuklar için hem fırsat hem de tehlike barındırdığına dikkat çeken Göktaş; bir taraftan çocukları ilgili risklere karşı korumayı, diğer yandan da bilinçli tüketimlerini sağlamayı görev edindiklerini belirtti. Avustralya’nın 16 yaş altındaki çocuklara getirdiği sosyal medya kullanım yasağı gibi örnekleri de dile getiren bakan, bu konuda çok ciddi anlamda çalışmalar sürdürdüklerini ifade etti. Dünyada yapılan çalışmaları incelediklerini; aynı zamanda Türkiye’ye uygun modeller geliştirmek için ilgili bakanlık ve uzmanlarla görüştüklerini ekledi. Bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğumuzu vurgulayan Göktaş; komisyon çalışmasının devam ettiğini ve bir rapor hazırlandığını söyledi. Sonuç olarak uzman ve kurumların şu an için 16 yaş sınırlamasında hemfikir olduğunu belirtti.

Ancak yaş sınırlaması, sosyal medya platformları yanlış yaş beyanına engel olamadığı sürece sonuç verecek gibi durmuyor. Zira TÜİK’in yaptığı Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Araştırması’na (2024) ve platformların yaş sınırlandırmasına bakacak olursak Türkiye’de de yanlış yaş beyanıyla sosyal medya platformlarında hesap açan çocuk sayısı bir hayli fazla. Araştırmaya göre, çocuklarda (6-15 yaş grubu) internet kullanım oranı %91,3.

Kaynak

Çocukların internet kullanım amaçları ise çoğunlukla internet üzerinden video izleme (%83,9), sosyal medya (%72,6) ve oyun oynama veya oyun indirme (%72,7) olarak seyrediyor. Yani, 6-15 yaş aralığında internet kullanan %91 oranında çocuğun %72’si sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor -ki bu da çocukların yanlış yaş beyanı yaptığına kanıt niteliğinde sayılabilir. 

Araştırmada, aynı zamanda, çocukların sosyal medya kullanımına dair de bir veri seti bulunuyor. Burada çocukların %66,1’inin sosyal medya kullandığı belirtilirken bu oranın 6-10 yaş grubunda %53,5, 11-15 yaş grubunda ise %79 olduğu ifade edilmiş.

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi; en çok kullanılan platform %96,3 oranı ile YouTube olurken onu %41,5 ile Instagram, %26,2 ile TikTok, %21,4 ile Snapchat, %13,6 ile Pinterest, %9,5 ile Facebook ve %4,9 ile X takip ediyor. Söz konusu platformların yaş politikası ise 13 yaş sınırlamasından ibaret. YouTube içeriklerinde 18 yaş kullanım kısıtlaması kullanıyor, ancak bu da çoğunlukla içerik sahibinin inisiyatifine bırakılıyor. Yani içerik üreticisinin videosunu +18 olarak işaretlemesi gerekiyor. 13 yaş altı çocuklar ise ‘family link’ uygulaması ile YouTube Çocuk kullanabiliyor. Üstelik bu platformların hiçbirinde yanlış yaş beyanının önüne geçecek bir uygulama bulunmuyor.

Yalnızca Instagram, şimdilerde ‘genç hesapları’ adını verdiği bir uygulama başlatmaya hazırlanıyor. 17 Eylül 2024’te ABD, Kanada, İngiltere ve Avustralya’da yürürlüğe giren uygulamaya göre 18 yaş altı kullanıcıların hesapları otomatik olarak ‘genç hesabına’ dönüştürülecek ve 16 yaş altı kullanıcıların ilgili kısıtlamaları kaldırmak için hesaplarını bir ebeveyn hesabına bağlamaları gerekecek. Genç hesabı kapsamında alınacak diğer önlemler ise şu şekilde:

  • Keşfet, Reels içerikleri filtrelenecek.
  • Zaman uyarısı yapılacak: çocuklar hem 60 dakika aşıldığında uygulamayı kapatmalarını söyleyen bildirimler alacak hem de 07.00-22.00 saatleri arasında platform uyku moduna girecek. Uyku modunda bildirimler sessizde olacak ve mesajlara otomatik yanıtlar verilecek.
  • Ebeveynler, reşit olmayan kullanıcıların hesaplarını denetleyecek ayarları yönetebilecek.
  • Ebeveynler çocuklarının uygulamayı kullanma sürelerini kontrol edip belirli saat aralıklarında Instagram’a girmelerini engelleyebilecek.

İngiltere’de ve Avustralya’da atılan resmi adımlar doğrultusunda anlaşılıyor ki çocukları sosyal medyanın ve internetin olumsuz yanlarından korumak adına ilgili devlet kurumlarının konuyla alakalı çalışmalar yapması şart. Ancak sosyal medya platformlarının da bilhassa yanlış yaş beyanına yönelik daha katı kısıtlayıcılara ihtiyacı var. Ve tabii elbette bu konuda ebeveynlere düşen görevi de atlamamak gerekiyor. Çocukların internetin olumsuz yanlarından etkilenmeden yararlanması adına belki de en büyük görev ebeveynlerine düşüyor.

Etiketler

  • çocuklarda sosyal medya kullanımı
  • ofcom
  • Sosyal medya
  • sosyal medyada yaş kısıtlaması
  • yaş kısıtlaması

Diğer Yazılar