
Yabancıların maden aramasına engel olan yasayı AK Parti mi kaldırdı?
22 Eyl 2023
17:35
Sonuç
- Anayasada yabancıların maden araması yapmasını yasaklayan bir madde hiçbir zaman olmadı.
- AK Parti’nin 2004’te Maden Kanunu’nda yaptığı değişiklikler arasında yabancılara verilen bir imtiyaz yer almıyor.
İddia Yayılımı
Sosyal medyada paylaşılan bir gönderiye göre, Atatürk tarafından 1923’te anayasaya eklenen ve yabancıların Türkiye’de maden aramasına engelleyici olan yasa 2004 yılında AK Parti hükümeti tarafından yürürlükten kaldırılmış. İddianın doğruluğunu inceledik.
Kanıt
Anayasada böyle bir madde yok
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasaları 1921 ve 1924’te çıkarılmıştır. Bu yıllardan sonraki ilk anayasa değişikliği içinse 1961 yılına dek beklenmiştir.
1921 (Teşkilat-ı Esasiye) ve 1924 Anayasası’nı inceledik. İkisinde de maden ile ilgili herhangi bir madde yer almıyor. 1923’te ilk anayasa üzerinde düzenleme yapıldığını biliyoruz. Düzenlemenin sebebi, 1921 anayasasının henüz cumhuriyet ilan edilmeden önce, meclis hükümeti sisteminde kabul edildiği için bu makamın hukuken düzenlenmemiş olması.
1923’te Teşkilat-ı Esasiye’nin birinci, üçüncü, sekizinci ve dokuzuncu maddelerinde değişiklik yapılmıştır. Bunlar devlet rejiminin cumhuriyet olarak ilan edilmesi, devlet dini olarak İslam’ın ve resmi dil olarak Türkçenin kabulünü içeren yeni maddelerin yanında temel olarak devlet başkanlığı ile buna ilişkin hükümlerle ilgilidir. Yani madencilikle ilgili herhangi bir madde yok.
Osmanlı İmpataratorluğu’nda yabancıların maden çalışmaları
Anadolu’daki maden çalışmalarına dair makaleleri inceledik. Osmanlı İmparatorluğu Hükümeti 1861’de Fransız Yasası’ndan (1810) uyarladığı Maadin Nizamnamesi’ni yürürlüğe koymuş. Bu Nizamname ile yabancıların maden şirketlerinde hissedar olabilecekleri onaylanmış. 1870 yılına gelindiğinde ise Nizamname değiştirilerek 1867 Protokolü’ne katılan ülkelerin vatandaşlarının “bizzat veya biliştirak maden imal edebilecekleri” esası kabul edilmiş.
1906 yılındaki Maadin Nizamnamesi ile ise yabancı sermayeye 99 yıllık işletme hakkı tanınmış. TBMMOB Maden Mühendisleri Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi bünyesinde Dr. Nejay Tamzok tarafından hazırlanan “Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminden Çok Partili Döneme Madencilik Politikaları, 1861-1948” başlıklı makalede 1902-1911 arasındaki maden üretiminde Türk, azınlık ve yabancı payları tablo halinde gösterilmiş:
Tablo bize, bahsedilen yıllarda maden sektöründeki yabancı sermayenin sürekli artış gösterip 1911’de %65 civarına vardığını açıkça gösteriyor.
Osmanlı dönemindeki yabancı sermayeyi incelediğimize göre cumhuriyet dönemine dönebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminde, ekonomi ile millileşme eş güdümlü olarak iyileştirilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde mekşuf (açılmış) madenlerin tercihen milli olanlara ihale edilmesi üzerinde durulmuş. Tercih boşluğu bırakılması, yabancı sermayenin önüne kanunen bir yasak konmadığını gösteriyor.
1926 yılında, 1906 tarihli Maadin Nizamnamesi’nde değişiklik yapılmış. Madenler üzerindeki yabancı hakimiyetini önlemek amacıyla devlete ait madenlerin %51 sermayesi Türk vatandaşlarına ait şirketlere ihale edilmesi hükmü konulmuş. Yani yabancı sermayenin bu alana Türk vatandaşları ile ortaklık kurarak girmesi sağlanmıştır.
1954: 6309 Maden Kanunu
Kuruluş döneminde yabancı sermayeye kapının kapalı olmadığını ancak önceliğin millileştirme olduğunu gördük.
Demokrat Parti döneminde yabancı sermayenin ülkeye daveti 1951’de kabul edilen 5821 sayılı Yabancı Sermaye Yatırımlarını Teşvik Kanunu ile olmuştur. Bunu petrol araştırmaları ve işletmeciliğinin serbest rekabete açılmasına ilişkin 1952 yılında 3/15833 sayılı kararname izlemiştir.
İstenen sonuç alınamadığı için 18 Ocak 1954’te bu kez 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu kabul edildi. Böylece yabancı sermayenin madencilik ve petrol konuları dahil ülkeye girişine izin verildi.
1954’te çıkarılan 6309 sayılı Maden Kanunu‘nun 145. maddesinde maden arama ve işletme sahalarında çalışanların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları şart koşulmakla birlikte mühendisler, fen memurları, ustabaşıları ve mütehassısların yabancı olabileceğini belirtilmiş.
Mart 1954’te yani aynı yıl ayrıca 6326 Sayılı Petrol Kanunu da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş. Burada da yabancı şirketlerin devlet adına Türkiye’de petrol aramaları yapabileceği belirtilmiş.
Dönemin muhalefet lideri İsmet İnönü, seçimden önce yaptığı konuşmalarda petrol konusunda yabancılara verilecek olan ayrıcalıkların kapitülasyonları geri getireceği yorumunu yapmış. Sonuç olarak seçimi yine Demokrat Parti kazanmış, 1957’de 6987 Sayılı Kanun ile yabancıların lehine petrol arama ve çıkarma sektöründe elverişli yatırım imkanı sağlanmıştır. Bu kanun ile Mobil-BP-California Texas-Shell gibi şirketler de ülkeye yatırım yapmıştır. Yani bu dönemde de yabancıların maden aramasına dair kesin bir yasak yok.
1961 Anayasası Madde: 130
1961 Anayasası Tabiî servet kaynaklarının aranması ve işletilmesi başlıklı 130. maddenin altında doğal servet kaynaklarının aranması ve işletilmesinin devlete ait olduğu, bu işlemlerin özel teşebbüs eliyle yapılmasının kanunun açık iznine bağlı olduğu belirtilmiş.
1982 Anayasası Madde: 168
82 Anayasası’nın ilgili 168. maddesi şu şekilde:
“Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.”
Bu anayasada da 1961’de olduğu gibi arama ve işletme hakkı açık izinlere tâbi tutulmuş. Nitekim 1985 yılında 3213 Sayılı Maden Kanunu çıkarıldı. Bu Kanun’un 6. maddesine göre maden hakları T.C. vatandaşlarının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzelkişiliği haiz şirketler de yer alıyor.
2004’te ne oldu?
Osmanlı İmparatorluğu’ndan 80 Anayasasına dek maden arama ve işletme düzeninin nasıl ilerlediğini anlattık. Görüldüğü üzere yabancıların ülkemizde maden araması zaman zaman sınırlamalara tabii tutulsa da hiçbir zaman anayasa maddesi ile yasaklanmamış. Dolayısıyla AK Parti’nin olmayan bir kanunu kaldırması mümkün değil.
Peki iddiada verilen 2004 yılında maden ile ilgili nasıl bir düzenleme yapıldı? Bu yıl gerçekten de Maden Kanunu’nda değişikli yapıldı. Değişikliklere ilişkin Kanunu inceledik. Madenlerin ruhsatlandırılması, kurumlar arası izinler, teşvikler, üretim-sevkiyat, ceza ve yaptırımlar gibi değişiklikler yapılmışsa da yabancılara tanınan yeni bir imtiyaz yer almıyor.