
Videodaki görüntülerin, Titanik faciası yaşanırken kaydedildiği iddiası
29 Eyl 2022
16:19
Sonuç
- 1910’lu yıllarda portatif kameralar yoktu, sabitlenebilir ağır kameralar vardı.
- Görüntüler o günün çekim teknolojisine göre oldukça gelişmiş.
- Kayıtta herhangi bir yolcuya rastlanmıyor.
- Titanik’in enkazı 3800 metre derinde. Bu seviyedeki basınç, kameraya ciddi hasar vereceği için kameranın ve içindeki görüntülerin kurtarılabilmesi mümkün değil.
İddia Yayılımı
RMS Titanic ya da bilinen ismiyle Titanik, bundan tam yüz on bir yıl önce suya indirilmiş, döneminin en donanımlı transatlantik gemisiydi. Ancak Titanik’in ismini ölümsüz kılan ‘yapısı’ değil, ilk seferi olan Birleşik Krallık-ABD yolculuğunda talihsiz bir şekilde buz dağına çarpıp felakete uğraması ve 1,500’den fazla kişinin hayatını kaybetmesiydi. Üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmiş olmasına karşın Titanik, halen ardında bıraktığı trajik hikayesiyle, modern kültürün sıklıkla ele aldığı konulardan biri olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde ilginç bir videonun Titanik faciasında kaydedildiği, bu görüntülerin ise 17 yaşında gemide fotoğrafçı olan ‘Joseph Davies’ isimli bir genç tarafından kayda alınıp yıllar sonra ortaya çıktığı iddia edildi.
Bu görüntüleri inceledik.
Kanıt
Titanik faciası yaşanırken kaydedildiği iddia edilen video, Ekşi Sözlük üzerinde açılan bir başlıkla gündeme gelmişti. Paylaşımı yapan kullanıcı, bu kayıp görüntülerin, 1989 yılında bir tarihçi tarafından okyanusun derinliklerinden çıkarıldığını ve 2020 teknolojisiyle kurtarıldığını dile getirmiş.
Görüntüyü internette anahtar kelimelerle aradığımızda videonun yapımcısının kim olduğuna dair net bir veriye ulaşamıyoruz. Video daha önce YouTube’ta benzer bir açıklama ile paylaşılsa da, “Joseph Davies”, “Titanic rare footage” gibi açıklayıcı anahtar kelimelerle konuyu etraflıca aradığımızda bu bilgiyi destekleyecek başka bir makaleye rastlayamadık.
Görüntüler 1910’lu yıllardaki teknolojinin çok daha ilerisinde
Görüntülerde algılanan saniye başına karenin (FPS) günümüz filmleri gibi akıcı olması, ışığın düşük seviyede olmasına rağmen nesnelerin net bir şekilde odaklanarak yakalanması, günümüz aygıtlarıyla bir stüdyoda kaydedilmiş olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Örneğin 1910 yılında New York’ta kaydedilen arşiv görüntülerine bakılacak olursa, saniye başına yakalanan karenin görece eksik olduğu ve ‘sabitlenmiş kamera‘ kullanarak çekildiği görülebilir. İddia filminin hareket edebilen (portatif) kamerayla kaydedildiği anlaşılıyor. Ancak o yıllarda kameralar bu kadar kolay taşınabilir ebatlarda değildi.
Videoda felaketten kaçan hiçbir yolcuya rastlanmıyor
Videonun Titanik’in kamaralarının su aldığı esnada kaydedildiğini varsayarsak, etrafta hareket eden hiç kimsenin olmaması da görüntülerin kurgu olabileceği ihtimali üzerinde durmamızı gerektirdi.
Felaketi sağ olarak atlatmış kazazedelerin anlatımları doğrultusunda senaryosu kaleme alınan ve çekilen 1997 tarihli kült film Titanic’te, geminin birinci sınıf bölümündeki lobiye inen o ünlü merdivenler de videoda tasvir ediliyor ancak sular altında kalan bu merdivenlerde herhangi bir yolcuya rastlanmıyor.
Kameranın enkazdan kurtarılabilmesi olası değil
Titanik, Atlas Okyanusu’nda Kanada’ya bağlı Newfoundland adasının güneybatı açıklarında battı. Geminin enkazının yaklaşık olarak 3,800 metre derinlikte olduğu varsayılıyor. Bu noktada suyun basıncı 370 bardan fazla. Bu da, bu seviyede suyun, santimetre kare başına 379 kilonun baskı uygulaması anlamına geliyor. Böylesi bir basınçta kameranın lensinin, aksamlarının ve içindeki filmin ciddi hasar görmeden tek parça halinde kalması olanaksız.
Ayrıca iddia edildiği üzere 1989 yılında bu kameraya ulaşılsa bile 79 yıldır suyun altında bulunan bir aygıtın yosunlaşması ve Titanik’te bulunan “Halomonas titanicae” isimli metal ile beslenen bir bakteriyle şeklini kaybetmesi büyük bir olasılık barındırıyor.