Uydu görüntüleri Libya’da yaşanan kasırganın öncesini ve sonrasını mı gösteriyor?

Libya’nın doğusunu vuran sel felaketinde can kaybı sayısı günden güne artarken, binlerce kişi ise kayboldu. Yaşanan felakette yağışlara dayanamayarak çöken barajların ardından Derna şehri sular altında kalmış ve kentin büyük bir bölümü yok olmuştu. Yetkililer tarafından çok sayıda can kaybının olduğu açıklanmıştı.

Orta Akdeniz’de etkisini gösteren Daniel Fırtınası’nda selden en çok etkilenen bölgeler, Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentleri olmuştu.

Dünya Sağlık Örgütü’nün son açıklamalarına göre, Libya’da yaşanan sel felaketinde can kaybı sayısı 3 bin 998’e yükseldi. 8,9 bin kişi ise hala kayıp.

Söz konusu paylaşımlara dair anahtar kelimelerle araştırma yaptığımızda, uydu görüntülerinin içinde bulunduğu haber kaynaklarına ulaşıyoruz.

Kaynaklarda, Avrupa’nın Dünya gözlem uydusu Sentinel-2 tarafından çekilen görüntülerde normalde kurak olan Libya arazilerinde meydana gelen geçici göl ve nehirlerin görüldüğü belirtilmiş. 

Ayrıca, uydu görüntülerinde çöl boyunca uzanan geçici göller ve nehir sistemleriyle kıyı kenti Derna’nın sular altında kalan mahallelerinin görüldüğünden de bahsedilmiş.

Buradan ulaştığımız asıl kaynak olan Sentinel uydularını işleten Avrupa çevre izleme programı Copernicus sayfasında da görüntülere ilişkin, Daniel Fırtınası’nın öncesinde ve sonrasında Libya çölünü gösteriyor açıklamasına yer verilmiş.

Sonuç olarak, haber kaynaklarından edindiğimiz bilgiler doğrultusunda sosyal medyada yapılan paylaşımların, uydu görüntüleri olduğunu ve Libya’da yaşanan sel ve yıkımın boyutunu ortaya çıkardığını söyleyebiliyoruz. Avrupa’nın Dünya gözlem uydusu Sentinel-2 tarafından elde edilen görüntüler, normal şartlarda kurak olan Libya topraklarının sel ve kasırga sonrası karşı karşıya kaldığı felaketin büyüklüğünü gösteriyor.

Libya’daki sel felaketinde iklim değişikliğinin rol oynadığı vurgulanıyor. Bilim insanlarınca yapılan çalışmalar, yüksek sıcaklıkların daha fazla yağışa yol açtığını ve bu gibi hava olaylarının yoğunluğunun arttığını ortaya çıkardı.

İklim değişikliği her geçen gün daha çok hissediliyor

İklim değişikliği gezegenimiz için büyük tehdit oluşturan unsurlardan biri. Küresel iklim değişikliğine karşı hassas olan ülkeler arasında Türkiye’de yer alıyor. Son yıllarda yaşanan sıcak hava dalgaları, beklenmeyen hava olayları, orman yangınlarının yarattığı etkide artış ve kuraklık bu değişikliğe verilebilecek örneklerin başında geliyor.

Öte yandan, NASA’da yer alan açıklamada, Dünya çapında yapılan gözlemlerin, iklim değişikliğinin meydana geldiğini açıkça ortaya koyduğunu ve bilimsel araştırmaların, insan faaliyetleri nedeniyle yayılan sera gazlarının birincil etken olduğu belirtiliyor.

Geçtiğimiz günlerde Kırklareli ve İstanbul’da etkili olan sağanak yağış kısa süre içerisinde sele dönüşmüştü.  Yaşanan olayda ortaya çıkan tabloda hayatını kaybeden kişiler bulunurken birçok kişi de yaralanmıştı. Bu olay da kentlerde kalıcı önlemler alınması yönünde çalışmalar yapılması gerektiğini bir kez daha gösterdi.

Bilimsel çalışmalar, insan faaliyetlerinin özellikle fosil yakıtların yakılmasının dünya yüzeyini ısıttığını ve iklim değişikliğini etkilemeye devam ettiğini gösteriyor.

Uzmanlar, iklim değişikliğinin önüne geçilmezse sel felaketlerinde artış yaşanacağını uzun yıllardır dile getiriyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün sitesinde yer alan açıklamalarda, daha sıcak bir atmosferin daha fazla nem tutabileceğini bu nedenle de daha sıcak bir iklimde yağmur, kar veya dolu gibi yağış olaylarının daha yoğun ve daha fazla sele yol açabileceği değerlendiriliyor.

İklim değişikliğinin ortaya çıkardığı etkilerin, gelecekte de insan faaliyetlerine bağlı olarak devam edeceği yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmaya devam ediyor.