Uçakların atmosfere bıraktığı gaz şeritleri biyolojik silah değil

25 Ağu 2021

9:25

Yanlış

Doğru

Sonuç

#chemtrails etiketiyle sosyal medya platformlarında paylaşılan ve otoriter güçlerin, uçakları kullanarak insanların üzerine biyolojik gaz salınımı yaptığı iddiası bilimsel değil ve YANLIŞ. Söz konusu bulut şeritleri, düşük hava sıcaklığında sıcak gazların donup kristalleşmesinden ibaret.

İddia Yayılımı

Son zamanlarda Twitter ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında #chemtrails ifadesiyle etiketlenen bazı komplo teorileri ortaya atılmaktadır. Kullanıcıların paylaşımlarına göre Chemtrails, jet uçaklarının arkasından çıkan ve gökyüzünde asılı halde kalan bulutsu çizgilerin, birtakım otorite sahibi kurumların, kitlelerin zihnini yönetmek, düşünmesini engellemek ve bireylerin kimliklerini ele geçirmek için kullandığı bir manipülasyon yöntemi olduğu yönünde. Gökyüzüne baktığımızda sıklıkla gördüğümüz uçakların arkasından gelen şerit halindeki gazların, insanları kontrol ettiğini ve hatta yapay yollarla iklimleri değiştirebilecek teknolojik güce sahip olduğunu düşünen azımsanmayacak bir kitle var.

Kanıt

İddianın ortaya çıkışı oldukça eskiye dayanıyor

Bununla alakalı en eski bulgular, 1995 yılında ABD’nin, kamuoyundan gizli olarak suni yollarla iklim değiştirme çalışmaları yürüttüğünü ifade eden bir grup insanın iddialarına dayanıyor. ABD’li yetkililer, bu iddianın şaka olduğunu ve bilimsel temele dayanmadığı için ciddiye alınmaması gerektiğini söylediler. Yine aynı iddiada bulunan ABD’de bir grup, atmosfere salınan bu gazların Batı Nil Virüsü dahil olmak üzere birçok biyolojik hastalığa davet çıkaran kimyevi bir zehir olduğunu iddia etseler de, güçlü bir kanıt olmadığı için iddiaları geçersiz sayıldı.

Bütün bunlar egzoz gazının havada kristalleşmesinden ibaret

Hepimizin bildiği ve günlük hayatta kullandığımız standart yolcu uçakları, kerosen yakıyor ve ortaya Karbondioksit ve yoğunlaşmış gazlar çıkıyor. Bu uçaklar, 9-13 km irtifa arasında uçuyorlar. Bu veriler doğrultusunda, hava araçlarının yükseldiği bu noktada, hava sıcaklığının sıfırın altında -40 ile -60 °C arasında olduğunu hesaplıyoruz. Böylesi düşük bir sıcaklıkta, egzoz gazından çıkan yoğunlaşmış sıcak gazlar, havada buharlaşma etkisine maruz kalıp, soğuk havadan ötürü kristalleşiyor ve küçük buz parçacıkları halini alıyorlar.

Bu durumu, keskin bir soğukta dışarı çıktığımızda nefesimizi havaya “hoh.” şeklinde verdiğimiz zaman, nefesimizin bulutsu bir hava buharı şeklinde çıkmasına benzetebiliriz. İşte bu sebeple, alçak uçuş esnasında uçakların egzoz gazlarını göremiyorken, yüksek irtifaya ulaştıklarında arkasında beyaz duman çizgilerini kolaylıkla fark edebiliriz. Buna bilimsel olarak vaporization (Buharlaşma etkisi) deniyor.

Bu sonuca itiraz et