fbpx
Yanlış
Doğru

Sonuç

Tiksindirici borç uluslararası hukukta tartışmalı bir kavramdır. Uluslararası anlaşmalarda ve barış anlaşmalarında tiksindirici borca dair bir ifade bulunmamıştır. Ayrıca örf adet kanunu için yeterince uygulama yoktur. Fakat tiksindirici borca lehine örnekler ve çalışmalar vardır. Meral Akşener’in iddia ettiği gibi Kanal İstanbul’a harcanan dış borcun ödenmemesi için üç şart sağlanmalıdır. Fakat sağlansa dahi borcun tiksindirici borç olarak kabul edilmesi şüphelidir.[/

İddia Yayılımı

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener 9 Haziran 2021’deki konuşmasında seçimi kazandıklarında Kanal İstanbul ihalesi içinde yer alan firmalara ödeme yapmayacaklrını açıklamıştı. Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu da iktidara geldiklerinde Kanal İstanbul projesinde yer alan firmalara ödeme yapmayacaklarını belirtmişti. Bunun üzerine 26 Haziran 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da uluslararası tahkim yoluyla bu firmaların paralarını söke söke alacağını söylemişti.

Erdoğan’ın bu açıklaması üzerine 30 Haziran 2021 tarihindeki grup toplantısında ise İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Kanal İstanbul’u sebebiyle alınacak borçların geri ödememek konusunda bir açıklama yapmıştır. Meral Akşener açıklamasında iktidar değiştiğin Kanal İstanbul kaynaklı borçları ödemeyeceklerini bildirdi. Bunun için uluslararası hukukta yer alan tiksindirici borç hakkını kullanacaklarını belirtmiştir. Bununla alakalı Meral Akşener: “Uluslararası hukukta, tiksindirici borç diye bir kavram var. Bu kavram dış borç alan ve bunu milletinin menfaatine harcamak yerine kendi kişisel ikbali için harcayan liderler için kullanılır. Bu liderler iktidardan düştükten sonra o borcun ülkedeki vatandaşlardan değil borcu alan liderin kişisel harcaması olarak kabul edilerek o kişinin bizzat kendisinden tahsil edilmesini söyler” dedi ve tiksindirici borç koşullarını açıkladı.

 

Kanıt

Tiksindirici borç (odious debt) kavramı nedir?

Modern anlamda “tiksindirici borç” kavramı ilk önce Birinci Dünya Savaşı sonrası Alexander Nahun Sack tarafından ortaya atılan bir kavramdır. Sack’in tanımında tiksindirici borç için üç şart vardır. Dış borcun halk için harcanmaması gerekir. Dahası, dış borç halkın rızası olmadan alınması gerekir. Son olarak, borç verenin bu iki durumu bilmesi gerekir. Sack’e göre bu borç milletin borcu değil, rejimdeki kişinin borcudur. Borcun milletin borcu olabilmesi için borcun milletin ihtiyaçları ve çıkarları için kullanılması gerekir.

Tiksindirici borcun uluslararası hukuktaki yeri

2008’de Dünya Bankası’nın yayınladığı bir makaleye göre uluslararası anlaşmalarda ve barış anlaşmalarında tiksindirici borca dair bir ibare bulunmamaktadır.  Uluslararası Hukuk Komisyonuna tiksindirici borç ile alakalı bazı taslak makaleleri sunulmuş. Fakat, Komisyon bunları reddetmiştir. Uluslararası hukukun diğer bir kaynağı da örf adet kurallarıdır. Bu kurallar için devletlerin yeterince çoğunluğunun bu kurallara uyuyor olması gerekir. Makaleye göre tiksindirici borç için yeterince devletin bunu hali hazırda kabul ettiği bir hayli şüphelidir.

Tiksindirici borcun örneği var mı?

Güney Afrika apartheid rejimi Afrikalı çoğunluğu bastırmak amacıyla yabancı bankalardan dış borç almıştır. Apartheid rejimi sonrası Güney Afrika Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu ve Cape Town’un başpiskoposu bu borçları ödemeyi reddetmek istedi. Fakat, Güney Afrika hükümeti borçları ödemeyi kabul etti. Bunun yabancı yatırımcıları kaçırmamak için yapıldığı düşünülmektedir.

1917 yılında Kosta Rika’da Tinoco hükümeti önceki hükümeti devirerek iktidara geldi. Tinoco hükümeti de Royal Bank of Canada’dan (İngiltere’ye ait) borç aldı. Birkaç  senenin sonunda Tinoco emekli olmuş ve ülkeyi terk etti. Sonrasında, yeni hükümet eski anayasa ile seçildi ve bu hükümet İngiltere’ye olan borçlarını reddetmek ister. Bu yüzden, iki ülke arasında bu anlaşmazlığı çözmek için ABD’li hakem William Taft’a başvurdular. Taft alınan borcun Tinoco hükümetinin kişisel çıkarları için harcandığını bildirdi. Ayrıca ilgili bankanın bunu bilerek borç verdiğini belirtti. Bu işlemlerin hukuksuz olduğu sonucuna vardı ve Kosta Rika hükümetini haklı buldu.

2003’te ABD Hazine Bakanı John Snow, Almanya’dan, Fransa’dan ve Rusya’dan Irak’ın Saddam Hüseyin döneminde aldığı borçları silmesini istemiştir. Almanya kabul etse de Fransa ve Rusya kabul etmemiştir. ABD bu dönemin borçlarının tiksindirici borç olduğunu iddia etmiştir. Bu konu hala çözülememiştir. Kısaca tiksindirici borcun uluslararası hukukta bir argüman olarak kullanıp kullanılamayacağı tartışmalıdır.

 

Bu sonuca itiraz et

Etiketler

  • borç
  • erdoğan
  • Kanal İstanbul
  • meral akşener
  • odious debt
  • tiksindirici borç
  • uluslararası hukuk

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar