HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun ‘şeriatı getireceğiz’ dediği iddiası

Mehmet Akif Ersoy ve Zekeriya Yapıcıoğlu böyle bir soru sorulmadığını söyledi

İddianın alındığı, söz konusu programın her iki muhatabı da konuya ilişkin açıklama yaptı. Mehmet Akif Ersoy sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalardan ilkinde paylaşımı ilk yapan hesabı ekleyerek programda böyle bir soru sorulmadığını söyledi. Ardından ilk iddia paylaşımın kaldırılması üzerine, bu sefer tweet görselini ekleyerek yeni bir paylaşım yaptı ve hem sorunun hem de cevabın yalan olduğunu belirtti.

Ardından CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programına katılan Zekeriya Yapıcıoğlu da Hakan’ın sorusu üzerine iddialara cevap verdi. Yapıcıoğlu açıklamasında programın kaydını açıp izleyerek iddianın doğru olmadığının kolaylıkla anlaşılabileceğini söyleyerek ‘bu iftiraları atanların hukuk önünde hesap vereceğini’ de ekledi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun da dediği gibi, Mehmet Akif Ersoy’un ilgili programı izlendiğinde şeriatın sorulduğu bir soru veya içerisinde şeriat geçen bir cevap bulunamıyor. Söz konusu programın ana başlıklarına yazılı olarak ulaşmak da mümkün. Habertürk’e göre programda HÜDA PAR ve Cumhur ittifakının olası birlikteliği, partinin temel ilkeleri, HDP-Millet ittifakı ve HÜDA PAR-Cumhur ittifakı birlikteliklerinin benzerliği gibi konular üzerinde durulmuş.

HÜDA PAR şeriata nasıl bakıyor?

‘HÜDA PAR’, ‘şeriat’ ve ‘Zekeriya Yapıcıoğlu’ anahtar kelimeleriyle internet taraması yapıldığında, partinin veya genel başkanın daha önce şeriatla ilgili birebir ve olumlayıcı bir söylemde bulunduğu sonucuna varılamıyor.

HÜDA PAR internet sitesinden kolaylıkla ulaşılabilen parti programında da ‘şeriat’ ya da ‘İslam hukuku’ ifadeleri doğrudan geçmiyor. Yalnızca hedefler, eğitimle ilgili sosyal politikalar ve sonuç kısımlarında ‘İslami değerler’e atıfta bulunulmuş. Ayrıca programın bütününe bakıldığında dikkat çeken maddelerin olduğunu da söylemek mümkün. Örneğin ‘Mülkiyet ve Miras Hakkı’ kısmında mirasın bölünmesi konusunda herkesin aynı uygulamaya tabi tutulmaması ve bu konuda toplumun inanç değerleri, meşru örf ve adetlerinin esas alınması gerektiği yazılmış.

Bir diğer örnek de, ‘Kadın, Çocuk, Engelli ve Diğer Dezavantajlı Gruplar’ bölümünden verilebilir. Bu bölümün başlangıcında kadınların çalışma şartlarının cinsiyetlerinin gereklerine uygun hale getirilmesi gerektiği; eğitim ve sağlık başta olmak üzere, kadınlara hizmet veren kurum ve kuruluşlarda sadece kadınların istihdam edilmesi gerektiği yazılmış.