
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’un depreme hazırlıklı olması için 100 yıl lazım dediği iddiası
14 Mar 2023
14:09
Sonuç
- Video, Uğur Dündar’ın 9 Şubat 2023’te Ekrem İmamoğlu ile yaptığı deprem özel yayınından alınmış.
- İmamoğlu’nun cevabı bağlamından koparılarak çarpıtılmış.
- Geçmişe yönelik eleştiri yapan İBB Başkanı, ‘20 yıldır yapılan hızla hareket edersek İstanbul’un sorununu çözmek için bize 100 yıl lazım’ diyor.
İddia Yayılımı
Ülkemizdeki, özellikle Marmara Bölgesi’ndeki deprem gerçeği, son zamanlarda sıklıkla konuşuluyor. Kahramanmaraş depremi öncesi ve sonrasında yapılan yanlışlar neydi, bu yanlışlardan nasıl ders çıkarabiliriz, sonraki depremlerin felakete dönüşmemesi için neler yapılabilir soruları uzmanlar ve yetkililer tarafından cevaplanıyor.
9 Şubat 2023’te Uğur Dündar’ın TV100’deki programına konuk olan Ekrem İmamoğlu da deprem bölgesinde yaptıkları çalışmaları anlatmasının ardından Dündar’ın ‘İstanbul beklenen depreme hazırlıklı mı?’ sorusuna cevap vermiş.
İmamoğlu’nun bu soruya verdiği cevap ise, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada gündeme girdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu soruya 2019’da farklı, günümüzde farklı cevap verdiği iddia edildi. İddialara göre İmamoğlu, 2019’da İstanbul’daki deprem sorununun 5 senede çözülebileceğini söylerken 2023’te bu sürenin 100 yıl olduğunu ifade etti.
Kanıt
20 yıldır yapılan hızla hareket edersek 100 yıl lazım
9 Şubat 2023’te Uğur Dündar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir saatlik deprem özel yayınını yapmış. Yayının büyük bir çoğunluğunda Kahramanmaraş depremleri ve bölgedeki çalışmalardan bahsedilmiş. Programın sonuna doğru Uğur Dündar, İmamoğlu’na 2019’dan bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi liderliğinde yapılan deprem çalışmalarına atıfta bulunarak beklenen Marmara depremine İstanbul’un hazırlıklı olup olmadığıyla ilgili bir soru yöneltmiş. Bu soru iddialarda kullanılan videodaki soruyla aynı, ancak tamamı verilmemiş:
‘İstanbul 7’nin üstünde beklenen depreme hazırlıklı mı? Neler yapıyorsunuz? Ve ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gücü, merkezi otoritenin, yani şu andaki deyimiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin desteği olmadan bu hazırlığı tamamlayabilir mi?’
Yayında Ekrem İmamoğlu’nun verdiği cevap, iddiada kullanılan halinden çok daha kapsamlı. İmamoğlu, Dündar’ın bu sorusuna uzunca bir cevap veriyor:
Cevabına, depremin ilk günü çalışma arkadaşlarına bir sunum hazırlığı yapmaları talimatı verdiğini söyleyerek başlıyor. Söz konusu sunumda bahsedilecek konuları ise ‘bu zamana kadar yapılanlar, taahhüt edilenler, devletin başka kurumlarıyla işbirliği içinde yapmak zorunda olunanlar, tespit edilenler…‘ şeklinde sıralıyor.
Strateji belgesi Vizyon 2050’nin, büyükşehir belediyesinin mesuliyetlerinin, yaptıklarının ve yapamadıklarının açıkça, şeffaf şekilde anlatılacağından bahsediyor. Bu noktada, ‘belediyeyle işbirliği kurmak niçin istemediler onu sorgulayan’ bir sunum olacağının da altını çiziyor.
Buradan hareketle, İstanbul’da şimdiye kadar yaptıkları çalışmalarla birlikte esasında bir sistem eleştirisi yapmaya başlıyor. Konuyu siyasileştirmediklerini, kafalarını kuma sokmadıklarını belirtiyor. Eleştirisinde Gölcük ve Düzce depremlerinin üstünden 23 sene geçmesine rağmen deprem tehdidinin hala kapıda olduğundan bahsediyor. Ve şunu ekliyor:
‘Kimseye hiçbir şey yapmadınız demiyoruz ama 20 yıldır yapılan hızla hareket edersek İstanbul’un sorununu çözmek için bize 100 yıl lazım’
Şehir Plancısı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe de konuyla ilgili açıklama yapmış; İmamoğlu’nun ifadelerinin kesip biçilerek çarpıtıldığını ifade etmiş.
Dolayısıyla iddialara konu olan video kesilerek montajlanmış; Ekrem İmamoğlu’nun Uğur Dündar’a verdiği cevap bağlamından koparılarak çarpıtılmış. Yani İmamoğlu, İstanbul’un depreme hazırlıklı hale gelmesi için 100 yıl gerektiğini söylemiyor. 1999’dan bu yana yapılan hızda hareket edilirse hazırlığın 100 yıl süreceğini söyleyerek geçmişe yönelik bir eleştiri yapıyor.
İBB beklenen deprem için Haziran 2019’dan bu yana ne yaptı?
Ekrem İmamoğlu göreve geldiği ilk sene, 26 Eylül 2019’da gerçekleşen 5,8 büyüklüğündeki Silivri depreminin ardından 14 Ekim 2019’da belediye meclisinde yaptığı sunumda ‘İBB Deprem Seferberlik Planı’nı devreye soktuklarını ilan etmiş. Bu plan afet odakları kentsel dönüşüm çalışmaları, mevcut alt yapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hale getirilmesi, sismik ve yer bilimleri çalışmaları, afet sonrası toplanma/barınma alanları ve afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme maddelerini içeriyor.
2-3 Aralık 2019’da ise afet dirençli bir şehir için yol haritası oluşturmak adına İstanbul Deprem Çalıştayı gerçekleştirilmiş; konuyla ilgili akademisyenlerin, kamu kurumlarının, özel sektör temsilcilerinin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi parti temsilcilerinin görüşleri alınmış.
Yine aynı yıl İBB Başkanlığı, Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü arasında yapılan sözleşmeyle Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi’ gerçekleştirmiş. Proje sonucunda yayınlanan raporda kentin olası ve güncel deprem hasar/kayıp tahminleri yenilenerek paylaşılmış. Çalışma 15 farklı deprem senaryosu ve 72, 475, 2475 yıllık farklı yineleme periyotlarını hesaba katarak 39 ilçe için yapılan tahminleri içeriyor. Ayrıca bu tahminlerin ilçe ilçe özelleştirildiği kitapçıklara da İstanbul Büyükşehir Belediyesi web sitesinden ulaşılabilir.
Aralık 2019’da Tsunami Eylem Planı, Haziran 2020’de tüm ilçeler için Heyelan Farkındalık Kitapçıkları, Haziran 2021’de Olası Yıkıcı Bir İstanbul Depreminde Oluşabilecek Enkaza Dair Yönetim Planı ve İstanbul Deprem Hızlı Müdahale ve Erken Uyarı Sistemi Projesi hazırlanmış.
Öte yandan, Temmuz 2021’de hayata geçirilen ve İBB iştirakleri KİPTAŞ, İstanbul İmar A.Ş. ve BİMTAŞ’ın paydaşı olduğu çevrimiçi bilgilendirme ve destek platformu ‘İstanbul Yenileniyor’ sayesinde kentte risk altındaki konut stokunun güvenli, depreme dayanıklı, çevreyle dost yapılara dönüştürülmesi sağlanıyor.