fbpx
Yanlış
Doğru

Sonuç

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın “Dünyanın hiçbir yerinde öğretim görevlilerinin rektör seçiminde bir rolü olmadığı” iddiası yanlış. Dünyada birçok üniversitede, öğretim görevlilerinin oluşturduğu senatolar rektör seçim sürecinde söz hakkına sahiptir.

İddia Yayılımı

Geçtiğimiz yıl sosyal medya ve ulusal haber kaynaklarının uzun bir süre gündeminde olan “Boğaziçi Üniversitesi olaylarının” etkisi halen devam etmektedir. Birkaç gün önce Mustafa Varank bir açıklamada bulundu. Bakan, TBMM bütçe komisyonu görüşmelerinde yaptığı konuşmasında şunları beyan etti:

“Dünyanın hiçbir yerinde kamu üniversitelerinde, getireceksiniz ortaya bir tane kutu koyacaksınız, hocalar oy kullanacak, sonra da rektör seçilecek. Böyle bir sistemin olduğu bir tane üniversite örneği verin, ben sizden özür dileyeceğim. Dünyada böyle bir şey yok.”

Kanıt

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yaptığı açıklamada, dünyanın hiçbir üniversitesinde rektörün hocalar tarafından seçilmediği, aksine devlet eliyle atandığı beyanı anlaşılmaktadır. Bu verilen bilginin ne kadar gerçeği yansıttığını Doğrula olarak araştırdık.

Türkiye’deki sistemde rektörün üniversiteye atanması 1980’lerde YÖK’ün kurulmasıyla  başlayan bir uygulama. Daha sonra 1992 yılında getirilen kanun ile Üniversiteye rektörün seçilmesi, üç aşamalı bir prosedürden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı, rektörü, okul tarafından belirlenen adaylar arasından seçiyordu. 2016 yılında ise 676 sayılı Olağanüstü Hal KHK’si ile bu sistem tamamıyla kaldırıldı ve YÖK’ün önerdiği adaylar arasından Cumhurbaşkanının seçimine dayalı bir sistem getirildi. [1] 2018 yılında yürürlüğe giren Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili maddesine göre rektörün atanması, Cumhurbaşkanının inisiyatifine bırakıldı. Ayrıca rektör seçiminde “okulda 3 yıl boyunca profesör olmak” ve “okulun içinden gelmek” kriterleri de kaldırıldı. [2]

Dünyadaki üniversitelerde durum ne?

Mustafa Varank’ın öne sürdüğü ifadede, rektörün seçilmesi ile alakalı bir tane bile örnek olmadığını söylemişti. Dünyadaki bütün üniversiteleri taramak yerine, bazı ülkelerden ele aldığımız birkaç üniversite örneklemi üzerinde inceleme yaptık.

University of California (Berkeley) – ABD

ABD’nin saygın üniversitelerinden olan Berkeley’in şansölye (rektör) ofisinin sitesi incelendiğinde, okulun yönetim başkanı Janet Napolitano’nun yazısında üniversitenin rektörünün, öğretim üyeleri, okul personeli, mezunlar ve öğrencilerin birlikte yürüttüğü bir komisyonda alınan ortak karar çerçevesinde seçildiği belirtiliyor.

 

Indiana University – ABD

Mustafa Varank’ın “Bilgisayar Bilimleri” bölümünde yüksek lisans eğitimini aldığı Indiana Üniversitesinde de rektör seçim usulü ile yapılıyor. Okulda başkanlık (rektör) seçimi 3’ü mezun öğrenciler, 6’sı vali tarafından seçilen 9 kişilik bir mütevelli heyetinin aldığı karar sonucu belirleniyor. Vali tarafından seçilen altı mütevelli heyeti üyesinin içinde, bir tane öğrenci ilişkileri görevi yürüten akademik personel bulunuyor.

 

Technische Universität München (Münih Teknik Üniversitesi) – Almanya

Avrupa’dan örneklem olarak Münih Teknik Üniversitesi’ni ele aldık ve inceledik. Elde ettiğimiz veriler doğrultusunda, bu üniversitenin rektörü için de yine aynı şekilde üst merciilerden atanma usulü ile değil, akademik personel tarafından seçildiğini söylemek mümkün. Bavyera eyaletinin web sitesinde, devlet üniversitelerine dair yürütme faaliyetine dair bilgilere ulaşmak mümkün. Üniversite senatosu; altı profesör, bilimsel ve sanatsal personelin bir temsilcisi, çalışan temsilcisi, iki öğrenci temsilcisi ve bir kadın temsilcisi olacak şekilde bir akademik gruptan oluşuyor. Rektör, senato tarafından seçilip, Bilim ve Sanattan sorumlu Devlet bakanına bildiriliyor. Bu seçim süreci tamamıyla okulun inisiyatifinde gerçekleşiyor.

 

Seoul National University (Seul Ulusal Üniversitesi) – Güney Kore

Araştırmamıza Seul Ulusal Üniversitesi ile devam ettik. Üniversitede seçimler, Kore Üniversite Eğitim Konseyi tüzüğüne göre yürütülüyor. Okulda, mevcut rektörün görevinin bitiminden 30 gün önce “Rektör atama komisyonu” kuruluyor. Kurul, en az doçent seviyesinde olan sayısı 10 ile 50 arasında değişen öğretim görevlisinin katılımından oluşuyor. Seçilen rektör adayı devlet tarafından onanıyor.

 

Bazı üniversitelerde rektörleri, bizzat devlet atıyor

Araştırma sürecimizde bazı üniversitelerin rektör seçimini üniversitenin akademik kadrosunun bizzat kendisi yaptığı bulgusuna ulaşırken; kimi üniversitelerde devletin üniversitelere doğrudan ya da dolaylı olarak atama yaptığı sonucuna vardık. Örneğin Amsterdam Üniversitesi’nde (Hollanda) yönetim tek bir rektörün değil, dört yıllık bir eğitim öğretim sürecinde görev alan “üç kişilik” bir idari kadrodan oluşuyor. Yani üniversiteyi rektör değil, “rektörler” yönetiyor diyebiliriz. Bu idari kadro da Hollanda Eğitim Bakanlığı’nın seçtiği üç kişiden oluşan süpervizor (danışman) bir kadronun ortak aldığı bir karar sonucunda oluşturuluyor. Okulun yönetici seçiminde öğretim görevlilerinin bir payı olmadığı görülüyor.

Sonuç olarak Bakan Varank’ın ifade ettiğinin aksine, dünyanın birçok üniversitesinde rektörlerin devlet tarafından atama yoluyla değil, öğretim görevlilerinden oluşan bir kurulun aldığı karar neticesinde seçildiği görülmektedir.

Buna benzer bir çalışmayı daha önce Teyit.org da kaleme almıştır.

Bu sonuca itiraz et

Etiketler

  • mustafa varank
  • rektör

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar